Cantuğ Turay Röpörtaj

Genç Başarılı Bir Oyuncu Aynı Zamanda Eğitimci: CANTUĞ TURAY
Emin Adımlarla Hedeflerine Doğru Yürüyor…
– Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Cantuğ TURAY - Ankara doğumluyum. Yaşımla ilgili birçok rivayetler var hatta internette 35 olduğum söyleniyor ama 24 yaşındayım J Öğrencilik hayatım boyunca, çok fazla şehir değiştirdim. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuar’ını kazandım ve 4 yıllık oyunculuk eğitimimin ardından TRT’de çalışmaya başladım. 2,5 yıl sunucu olarak görev yaptım. Program sunarken ‘Bizim Evin Halleri’ dizisinden teklif geldi ve diziye başladım. 2 yıldır da devam ediyorum.
– Başka projelerde yer almanız için teklif geldi mi?
Cantuğ TURAY – Tabi birçok diziden teklif geldi. Hatta şu an yayınlanmakta olan bir diziden teklif geldi. Kabul etmeme sebebim, bir takım ideallerim ve projelerim olmasıydı. Birisi; şu anda gerçekleştirmekte olduğum Cafe Tiyatro, bir diğeri ise büyük bir Anadolu Turnesi… Bunları yaptıktan sonra gitmek istiyorum daha donanımlı olarak.
“Bir oyuncu bir deliyi hatta daha uç noktalarda bir travestiyi de oynayabilmeli”
– Siz böyle düşünürken, birçok insan oyuncu adı altında donanımsız bir şekilde piyasaya giriyor…
Cantuğ TURAY - Evet, ama bu işi uzun soluklu yapamıyorlar. Yani parlayıp sönüyorlar. Oyuculukta her türlü karaktere bürünmek gerekiyor. Ben, sinemada veya televizyonda oynayacağım karakteri canlandırırken, bir deliyi de hatta daha uç noktalarda bir travestiyi de oynayabilmeliyim… Gerçek oyuncu olan insanlar, bu noktada hiçbir tabu taşımazlar. Bu piyasada da dikkat ederseniz; aynı yüzler, aynı oyunculuk, belli bir yerden sonra tıkanıyor. Nitelikli oyuncular ise bu yüzden fark ediliyor.
“Ankara’nın mütevazı havası içerisinde adım adım ilerlemek daha mantıklı”
– Sizce oyunculuk doğuştan gelen bir özellik mi, yoksa sonradan da kazanılabilir mi?
Cantuğ TURAY – Oyunculuk %60 eğitimse, %40 da yetenek. Siz de alaylı bir oyuncu olabilirsiniz, ülkemizde çok iyi alaylı oyuncular da var. Benim tek savunduğum, haddimizi bilerek, yavaş yavaş ilerlemek. Ankara’nın bu mütevazı havası içerisinde de, bunun çok mümkün olduğunu düşündüğüm için buradayım.
– Yayına giren birçok dizi, kısa süre içerisinde yayından kalkabiliyor… Sizin böyle bir kaygınız oldu mu? Sonuçta oyunculuk güvencesi olmayan bir meslek…
Cantuğ TURAY – Tabi ki… Çünkü düzenli bir şeye hizmet etmiyorsunuz. Ama iyiyseniz, bir bankacının 20 yılda kazandığı parayı, 1 yılda kazanabilirsiniz. Ama iyiyseniz tabi ki…
– Neden bu kadar oyuncu, eğitim almasına rağmen açıkta kalıyor?
Cantuğ TURAY - Türkiye’nin en büyük yanlışlarından birisi de, çok fazla tiyatro eğitimi veren kurumun olması. Artık her yerde tiyatro okulu var. Eğer bir tiyatro açıyorsanız; iş imkânını da düşünmeniz lazım. Devlet Tiyatroları’na baktığımızda, durumun pekiyi olmadığını görüyoruz. Televizyonlara baktığımızda; genellikle şarkıcıyla ve mankenle dönen bir piyasa… Şimdi siz 200 tane oyunculuk mezunu verirseniz, bunun ancak 20 tanesi iş bulabiliyor.
– Bunun denetimi sizce nasıl sağlanabilir?
Cantuğ TURAY – Avrupa ve Amerika’da birçok farklı eğitim veren kurum var ama aynı oranda da tiyatro var. Yani bu eğitimi alan oyuncular dışarıda kalmıyor, bu eğitimi alırken nerede ve nasıl iş bulacağını da biliyor. Türkiye’de ise bu yok. Önce özel ve devlet tiyatrolarının ne kadar kişiye ihtiyacı olduğunu belirlemek ve buna göre davranmak çok önemli. Ve yığılmalar önlenmeli…
– Ritüel Sanat Merkezi’nde verdiğiniz eğitimden biraz bahseder misiniz?
Cantuğ TURAY - Konservatuara hazırlanan öğrencilere temel bir giriş yapıyoruz. Çünkü belki de ileride bu mesleği seçip mutsuz olacak. Bu yüzden de çok okuması, çok araştırması, çok eleştirmesi gerektiği ve eğitimi sırasında nelerle karşılaşacağına hazırlamaya çalışıyoruz. Bu noktada diksiyon, yaratıcı drama, solfej ve şan eğitimi gibi birçok eğitim veriyoruz. Kişi buradan çıkıp konservatuara girdikten sonra, çok rahat ediyor ve direk birinci sınıfın ilk döneminin eğitimini tamamlamış olarak, daha geniş bir perspektifle olaya bakabiliyor.
“Tiyatro ile ilgilenen adam zeki adamdır.”
– Burada genç bir eğitmen olarak, öğrencilerinizin yaşlarının size yakın olduğunu görüyoruz, yakın yaşlarda disiplini sağlamak biraz zordur ama gördüğüm kadarıyla siz bu düzeni ve disiplini çoktan sağlamışsınız. Bunu nasıl başardınız?
Cantuğ TURAY – Ben asker bir aileden geldiğim için, o hiyerarşiyi çok iyi hissetmiştim. Askeri okula girecekken, direkten döndüm bile diyebiliriz… Çocukluğum hep orduevlerinde geçti. Hani; saygı duymadığın ve sevmediğin bir adamın her sözünü dinlemek zorunda kalıyorsun. Her zaman öğrencilerime şunu diyorum: “Benim dediğimi yapacaksınız ama benim her söylediğim altın değil. Benim dediklerime de katılmıyorsan, araştıracaksın ve karşıma dolu olarak geleceksin. Boş konuşmayacaksın”. Öğrenciler bana değer veriyor, ben de bir şeyi eksik söylediğimde ve onlar düzelttiğinde teşekkür ediyorum. İç içe aile gibiyiz aslında. Birlikte tiyatroya gidiyoruz, çeşitli aktivitelere katılıyoruz, derste hoca-öğrenci, dışarıda da arkadaşlık sınırını çok iyi yakalayabiliyoruz. Tiyatro ile ilgilenen adam zeki adamdır.
– Sinema projeniz var mı ya da düşünüyor musunuz?
Cantuğ TURAY – Şu an gelmedi. Ama gelirse değerlendirmeyi düşünüyorum. Çünkü sinemaya çok sıcak bakıyorum.
– Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cantuğ TURAY - Benim mesaim sabah 9 da başlar, akşam 10 da biter. Eve gittiğim zaman da, her insan ne yapıyorsa, bende onu yapıyorum. Play station oynuyorum, arkadaşlarımı davet ediyorum, mangal partisi yapıyoruz. Kısacası kafamı boşaltabilecek şeyler yapıyorum. Evde kitap okumayı tercih etmiyorum. Yaptığım iş çok fazla sosyallik içerdiği için çok da fazla boş zaman sıkıntısı çekmiyorum aslında.
“Türkiye’de çok iyi oyuncular var.”
– Türkiye’de beğendiğiniz oyuncular kimler?
Cantuğ TURAY – Uğur Polat, Haluk Bilginer, Zuhal Olcay ve Çetin Tekindor’u beğenirim. Dikkat ederseniz, hepsi de konservatuar mezunu insanlar… Türkiye’de çok iyi oyuncular var ama iyi projeler olmadığı için kendilerini iyi kullanamadıklarını düşünüyorum.
– Gelecekle ilgili planlarınız neler?
Cantuğ TURAY – Sanat Merkezimi genişletmek istiyorum. Daha sonra kendimi hazır hissettiğimde İstanbul’a gideceğim.
– Bu güzel sohbet için size teşekkür ediyoruz.
Cantuğ TURAY - Ben de, size ve ekibine teşekkür ediyorum.

Sağol canımm

teşekkürler

Rica ederim (=)